15°C İstanbul
April 19, 2025
TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN GÜCÜ: KOOPERATİFLER
Yaşam

TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN GÜCÜ: KOOPERATİFLER

Kas 11, 2024

Birlikten kuvvet doğar!

Bu dünyayı üzerindeki her canlıyla paylaşmak zorunda olduğumuz gibi birlik olduğumuzda hayatı kolaylaştırdığımız da bir gerçektir.

Kooperatifler de aslında, en basit anlamda birlikten kuvvet yaratmak üzere ortaya çıkmış kuruluşlardır.

Demokratik yönetim ilkelerine dayanarak, insan ihtiyaçlarını karşılıklı yardımlaşma yoluyla gidermek üzere gönüllüler tarafından kurulur. Kar elde etmekten ziyade üyelerin ve iş ortaklarının çıkarlarını korumayı ve hem ekonomik hem sosyal refahlarını artırmayı hedefler.

Günümüzde Amerika’da ve Avrupa’daki bazı ülkelerde kooperatifler, ekonominin önemli bir parçasını oluşturmakta ve toplumda hatırı sayılır bir istihdam yaratmaktadır. Örnek almamız gereken bir diğer bilgi de Avrupa’da her 5 kişiden 1’inin kooperatif ortağı olduğu gerçeğidir. Türkiye’de çok sayıda kooperatif bulunmasına karşın, dünya geneline baktığımızda en çok sayıda ve güçlü kooperatifin bulunduğu ülkeler arasında maalesef üst sıralarda yer almamaktayız. Kısacası daha gidecek yolumuz var ama kooperatifçilik alanında geçmişten de gelen önemli bir potansiyelimiz olduğunu da belirtmek isterim. Belki bugün siz de, ülkemizde faaliyet gösteren kooperatiflere göz atıp hangisine destek olmak istediğinize karar verirsiniz.

2020 yılı verilerinde, Türkiye’de 40’a yakın türde toplam 60 bin kooperatif ve onların da 6,6 milyon ortağı olduğu belirtilmiştir. Yakın gelecekte beklenen tarım ve toprak krizinin giderek artan boyutta endişe yarattığı bu dönemde, bu kooperatifler arasından özellikle de tarım kooperatiflerinin öneminin büyük ve rolünün kritik olduğuna inanıyorum. Gelecekte çok ciddi sorunlar doğurabileceği öngörülen bu krizi önlemek için hiç şüphesiz ki devletlerin aldığı ve alacağı kararlar çok önemlidir fakat ülkemizde şimdiden bu krizi önlemek üzere adımlar atan ve hepimiz için temiz gıdanın peşine düşmüş birçok tarım kooperatifi olduğunu göreceksiniz.

Bu kooperatifler, eskiden “tarım ülkesi” olarak bilinen ülkemizde, binlerce yıllık kadim toprakların atalık tohumlarını korumaya kendini adayıp ithal gıdaları tüketmek zorunda kalmamamız için büyük çaba sarf ediyorlar. Bunu yaparken kimyasaldan uzak durarak toprağımızı korumak, küçük çiftçinin ürününü tüketici ile aracısız olarak buluşturarak her iki tarafın da sosyal ve ekonomik refahını artırmak da amaçları arasında yer alıyor. Hatta bu çiftçiler arasında “kadın çiftçiye” pozitif ayrımcılık yapıp kadının ekonomik hayata katılmasını destekleyen ve onlara da kooperatifleşerek sosyal haklar kazanmaları için destek veren oluşumları da görmekteyiz.

Kısacası bireysel çözüm ve amaçlardan çok biraz emek vererek birlik olup toplum yararını gözetmek hepimize iyi gelecektir. Böylece hem kendi toprağında, temiz tarım ile ürettiği ürününü kolayca ve direk tüketicisiyle buluşturan çiftçi hem de büyük şehirlerde lezzetli ve güvenilir tarım ürünlerini uygun fiyatlarla alan tüketici kazanacaktır. Ülkemizde tarım çok büyük bir potansiyel iken toprağımızı ve üretimi kaybetmeye başladı. Buna bir dur demek için hepimizin elini taşın altına sokması gerektiğine inanıyorum.

Hem ülkemizde hem dünyada gerek tarım gerek başka faaliyet alanlarındaki kooperatifleri desteklemek gerekiyor. Bu birliktelikleri kuvvete dönüştürmek büyük önem taşıyor. İnsanlar için özgürlük, ekonomik güvenlik ve eşit fırsatlar içinde maddi refah ve manevi gelişim hakkını savunan kooperatiflere ortak olarak ya da maddi şekilde destek verebiliriz. Böylece, kooperatifler aracılığıyla sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adaletin sağlanmasında hepimiz rol oynayabilir ve en önemlisi insan odaklı çözümün bir parçası olabiliriz!

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir