15°C İstanbul
April 19, 2025
TOPLUM 5.0 SÜPER AKILLI TOPLUM
Teknoloji

TOPLUM 5.0 SÜPER AKILLI TOPLUM

Şub 1, 2025

Endüstri 4.0 devrimi önce ağır sanayi üretiminde başladı ve hızla, hizmet ve tarım dâhil, tüm sektörlere yayıldı. Bu hızlı yayılma ister istemez insanların kafasında soru işaretleri yaratmaya başladı: Acaba robotlar işlerimizi elimizden mi alacak?

Endüstri 4.0’ın yola çıkış felsefesi; “insan faktöründen tamamen arındırılmış, bütünüyle otonom ve mükemmelleştirilmiş endüstriyel süreçlere dayalı bir üretim sisteminin inşa edilmesidir”. Elbette bu felsefe sanayi üretimi için geçerli idi. Kas gücüne dayalı, zor ve tehlikeli işlerin robotlar tarafından yapılmasını hedefleyen bu felsefe, diğer tüm sektörlerde de dijital teknolojilerin ve yapay zekânın kullanılmaya başlamasıyla birlikte evrimleşmiş ve değişmiştir. Bu evrim sonucunda oluşan yeni felsefeyi, “insan faktöründen mümkün olduğunca arındırılmış, olabildiğince otonom ve mükemmelleştirilmiş” olarak tanımlayabiliriz.

İkinci tanım gelecekte insan faktörünün tamamen üretim dışı bırakılmayacağını, tam tersine emeğin niteliğinin değişime uğrayarak, makinelerle birlikte, daha uyumlu ve verimli bir şekilde çalışacağını ileri sürmektedir.

Endüstri 4.0 sadece üretim süreçlerini ve biçimlerini değiştirmekle kalmadı; ürettiği akıllı ürünlerle tüm tüketim hayatımızı ve dolayısıyla da toplumsal yaşamımızı değiştirdi. Kullandığımız telefonlardan, bilgisayarlara, televizyonlardan beyaz eşyaya, ev güvenlik sistemlerinden bankacılık hizmetlerine, alışveriş alışkanlıklarımıza kadar aklınıza gelebilecek pek çok akıllı cihaz ve hizmet, yaşam biçimimizi kökten değiştirmeye başladı.

Toplum 5.0 felsefesi ile toplumun dijital teknolojileri daha sık kullanması, hâkim olması ve tüm günlük ihtiyaçlarını bu teknolojiler vasıtasıyla gerçekleştirmesi istenmektedir. Bu değişimin toplumsal yaşam kalitesinin ve refah düzeyinin artması ve insan merkezli bir toplum yaratması hedeflenmektedir.

Toplum 5.0 için kullanılan tanımlamaların ortak paydalarının başında, “fiziksel alan ile siber alanın çok güçlü bir şekilde bütünleşmesinden doğan süper akıllı toplum” kavramı gelmektedir.Toplum 5.0 tanımlarında yer alan bir başka ortak özellik ise “gerçek hayattan elde edilen, kişilerin ve toplumun davranış verilerinin bilgisayarlar tarafından işlenip tekrar gerçek hayatta kişilerin ve toplumun yönlendirilmesinde kullanılması” kavramıdır.

Yukarıdaki tanımlarda bahsedilen “fiziksel alan” günlük hayatımızda kullandığımız her türlü araç ve gereçtir. Bu araç ve gereçlerin içlerine yerleştirilen sensörler ve çipler vasıtasıyla birbirleri arasında, nesnelerin interneti üzerinden iletişimde bulunmakta yani veri alışverişi yapmaktadırlar. Bu veri alışverişi sonucunda siber sistemler (bilgi işlem cihazları) hem bireylerin hem de toplumun tutum ve alışkanlıkları saptayarak, yaşam kalitesini artıracak çözümler ve bu çözümlere uygun yönlendirmeler üretmektedirler.

Akıllı evler kullanılmaya başlandığında; evinizdeki tüm dijital cihazlar birbiri ile iletişimde olacağından sizin saat kaçta eve geleceğinizi, tercih ettiğiniz ev sıcaklık derecesini bilecek, siz eve gelmeden önce, TV’de en beğendiğiniz kanalı açıp, perdeleri kapatıp, ev sıcaklığını da istediğiniz düzeye getirecektir. Yapay zekâ ile çalışan bir buzdolabınızın olduğunu varsayalım; sistem, dolaptaki mevcut gıda maddelerine göre size yemek önerilerinde bulunup, dilerseniz sizin onayladığınız gıdaların siparişini internet üzerinden verebilecektir.

Şayet bu akıllı evin içinde bir de robotunuz var ise, siz gelmeden önce tüm temizlik, çamaşır, bulaşık vd. işlerinizi bitirmiş, akşam yorgunluk kahvenizi pişirmiş olacaktır.

Akıllı Toplum ya da Akıllı Şehirlerde de yukarıda bahsettiğim fiziksel sistemler ile siber sistemler, sensörler ve çipler vasıtasıyla nesnelerin interneti üzerinden birbirleri ile ilişkilendirilecek ve veri alışverişinde bulunacaklardır. Bu veri alışverişi sonucunda toplumun yaşam kalitesini artıracak kararlar hızla alınacaktır.

Örneğin; şehir trafik lambalarının yanma süreleri elde edilecek kamera görüntülerinin analizi ile trafik yoğunluğuna göre ayarlanabilecek, trafiğin daha akıcı hale gelmesine ve insanların vakit ve yakıt tasarrufu sağlamasına neden olabilecektir.

Aynı şekilde, Akıllı Park Sistemleri, Akıllı Cadde Işıklandırma Sistemleri, Akıllı Ulaşım sistemleri, Akıllı Enerji sistemleri, Akıllı Kamu Güvenlik ve Hizmet Sistemleri gibi akıllı çözümler toplumun yaşam kalitesini artırarak, vatandaşlarına maddi tasarruf sağlayacaktır.

Kavramın Ortaya Çıkışı

Nasıl Endüstri 4.0’ın isim babası olarak Almanya kabul ediliyorsa Toplum 5.0’ın isim babası da Japonya’dır. Toplum 5.0 kavramı Aralık 2015’te Japonya’nın 5. Bilim ve Teknoloji Temel Planı’nda belirleyici bir kavram olarak kullanılmıştır.

Söz konusu planda Toplum 5.0, siber alan ve fiziksel alanın (gerçek dünya) tam anlamıyla entegre olduğu, gelecekteki toplumun ideal formu niteliğindeki “süper akıllı toplum” olarak tanımlanmaktadır.

Süper akıllı toplum ise; “ürünlerin ve hizmetlerin ihtiyaç duyan kişilere, ihtiyaç duydukları miktarda ve zamanda ulaştırıldığı; yaş, cinsiyet bölge gibi çeşitli farklılıkları dikkate alarak herkesin yüksek kalitede hizmet alabildiği bir toplum” olarak ifade edilmiştir.

Kavramın Japonya dışında kullanımı ise Japonya başbakanı Shinzo Abe’nin 2017 yılında Almanya’da düzenlenen CeBIT fuarında yaptığı konuşma ile başlamış ve kısa sürede kabul görmüştür.

Günümüzde değişik alanlardaki tarihsel süreçler tanımlanırken kullanılan sayılar kafa karıştırmaktadır. Örneğin Endüstri 4.0 ile Toplum 5.0 aynı tarihsel dönemi anlatırken farklı sayılarla ifade edilmeleri farklı dönemlerden bahsediliyor algısı  doğurmaktadır. Bu tanımlamaların subjektif tanımlamalar olduğu gerçeğini göz önüne alarak incelemelerimize devam edelim.

Çağımızı endüstriyel üretim açısından değerlendirdiğimizde haklı olarak endüstrinin başlangıcını kol gücünden buhar makinelerine geçiş döneminden başlatmaktayız. Tanıma bu açıdan baktığımızda endüstriyel gelişimi dört temel aşamada ele almaktayız.

Toplum 5.0 kavramını yaratanlar ise topluluk kavramını aşağıdaki şemada görüldüğü üzere, Avcılık döneminden başlatmakta, Tarım Toplumu, Sanayi Toplumu, Bilgi Toplumu ve Süper Akıllı Toplum olarak sınıflandırmaktadırlar. Sonuçta bilmemiz gereken kavram Endüstri 4.0 ile Toplum 5.0’ın aynı tarihsel dönemi işaret ettiğidir; Endüstri 4.0 üretimi, Toplum 5.0 ise bu üretimin yarattığı yeni yaşam tarzını anlatmaktadır.

Toplum işadamları federasyonu Keidanren’in 2018 yılında hazırladığı “Toplum 5.0 ve Geleceği Birlikte Yaratmak” başlıklı raporda Toplum 5.0 şöyle tanımlanmaktadır; “Dijital dönüşüm, özel hayatlar da dahil olmak üzere kamu yönetimi, endüstriyel yapı ve istihdam gibi toplumun birçok alanını önemli ölçüde değiştirecektir.” Bu tanımdan yola çıkarak teknolojik gelişmelerin hangilerini toplum refahı için kullanabilecekleri tartışılmaya başlanmıştır.

 

Dijital dönüşümün gerçekleşmesini kolaylaştıran ve hızlandıran bileşenler olarak, büyük veri, nesnelerin interneti, yapay zekâ, robotik ve blockchain teknolojileri öne çıkmaktadır.

Bireylerin yetenekleri, bazı açılardan yapay zekâ ile birlikte, eşgüdüm içinde çalışabilir hale gelecektir. Ortaya çıkacak bu yeni sisteme “Yeteneklerin İnterneti” (IoT – Internet of Abilities) adı verilmektedir. Bu yeni sistemle birlikte hem insan yeteneğinin hem de yapay zekâ yeteneklerinin birbirine aktarılabilir, bağlanabilir ve sinerjik olarak aynı ortamda çalışabilir hale gelmesi mümkün olacaktır.

Böyle bir toplumda bireyler, yapay zekâ yetenekleri ile birlikte kendi yeteneklerini keşfederek yüksek değerli işler yaratabileceklerdir. Korkulanın aksine, tüm insan yeteneklerinin yerine yapay zekâ geçmeyecektir. İnsanlar arası bilgi alışverişi ve empatiye dayalı iletişim daha da önem kazanacaktır.

Toplum 5.0 teorisyenleri, gelecekte insanların dünyayı değiştirmek için hayal gücüne ve fikirlerini hayata geçirmek için yaratıcılığa ihtiyaçları olacağına inanmaktadırlar.

Toplum 4.0 ile karşılaştırıldığında Toplum 5.0, problem çözme ve değer yaratma, çeşitlilik, ademi merkeziyetçilik, esneklik ve sürdürülebilirlik ve çevresel uyum ile karakterize edilir. Amaç, herkesin her zaman, her yerde, güvenlik ve doğa ile uyum içinde ve şu anda var olan çeşitli kısıtlamalardan uzak değer yaratabileceği bir toplum yaratmaktır.

Tek bir cümle ile anlatılmak istenirse, Toplum 5.0 bir “Yaratıcı Topluluk” olacaktır.

Toplum 5.0’ın Temel Prensipleri

 

Keidanren, Toplum 5.0’ın inşası için belirledikleri 5 temel prensibi

“Toplum 5.0 ve Geleceği Birlikte Yaratmak” başlıklı raporda sunmuşlardır. Bu beş temel prensip aşağıda özetlenmiştir. Aşağıdaki temel prensipleri, Japon İş Adamları Federasyonu’nu (Keidanren) tarafından hazırlandığını göz önünde bulundurarak okuyun.

1- Verimliliğe odaklanmadan kurtulma – değerin yaratıldığı bir toplum

Toplum 3.0 ve 4.0 dönemlerinin en belirgin özellikleri, kapitalist ülkelerin maddi zenginlik sağlamak için seri üretim ve tüketim yoluyla ölçek ve verimlilik peşinde koşmalarıdır. Bu tür toplumlarda, geleneksel kurallara ve planlara uymanın ve “planla-uygula-kontrol et-harekete geç” döngüsünü takip etmenin önemli olduğu düşünülüyordu. Mallar ve hizmetler tek tiptir ve verimlilik arayışında benzer şeylere standartlaştırılmış süreçler uygulanmaktadır.

Toplum 5.0’da  ihtiyaçlar daha çeşitlenecek ve arz tarafı bunları dijital teknolojilerle karşılamaya hazır hale gelecektir. İnsanlar, verimliliğe odaklanmaktan kurtulacak ve bireysel ihtiyaçların karşılanmasına, sorunların çözülmesine ve değer yaratılmasına önem verilecektir.

2- Bireyselliğin bastırılmasından kurtuluş – herkesin çeşitli yetenekleri uygulayabileceği bir toplum

Toplum 3.0 ve 4.0’da insanlar, üretici güçlerin standartlaştırılmış süreçlere uygun olarak tek tip mal ve hizmetleri kabul etmesi ve tek tip yaşam sürmesi gerekiyordu. Tüketicilerin bireysel ihtiyaçları dikkate alınmıyor sadece üreticilerin standartlarını belirleyip, üretimine karar verdiği ürünler pazara sunuluyordu.

Toplum 5.0, insanları, toplumdaki ihtiyaçları çeşitlendirerek ve bu çeşitliliği gerçeğe dönüştürmek için hayal güçlerini kullanacaklardır. Üretimin çeşitlendirilmesi ve bireylerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilebilmesinin en önemli dayanağı 3D ve 4D yazıcıların kullanılması olacaktır.

İnsanlar, çeşitlenen tüketici taleplerinin karşılanabilmesi için sahip oldukları çeşitli yeteneklerini kullanabileceklerdir.

İnsanlar, cinsiyet, ırk, milliyet vb. ayrımcılık politikalarının yarattığı değer duygusu kaybı ortadan kaldırılacaktır. İnsanlar bireyselliğin baskılanmasından kurtulup, özgür yaşayabilir, öğrenebilir ve çalışabilir çevreye sahip olacaklardır.

3- Eşitsizlikten kurtuluş – herkesin her zaman, her yerde fırsat elde edebileceği bir toplum

Toplum 4.0’da, sınırlı ellerde biriken zenginlik ve bilgi yoğunluğu eşitsizliği artırdı. Toplum 5.0’da zenginlik ve bilgi, toplumun tümüne dağıtılacaktır. Sosyoekonomik statünün tarafları artık rolleri yatay olarak paylaşacaklar.

Dijitalleşmeyle artan eşitsizlik endişesine rağmen, Toplum 5.0’da eşitsizliği engelleyeceğiz. Zenginliğin ve bilginin belli azınlıkların elinde yoğunlaşmasını engelleyeceğiz, böylece insanlar eşitsizlikten kurtulacak ve herkes herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde rol oynama fırsatına sahip olabilecektir.

Eşitsizlikten kurtulan insanlardan elde edilen veriler ve faydalar, belirli şirketlerin elinde birikmeyecek, toplumun tüm oyuncuları tarafından paylaşılacaktır. Yoksullukta veya ücra yerlerde doğan çocuklara da eğitim ve çalışma fırsatları garanti edilecektir.

4- Kaygıdan kurtuluş – herkesin gönül rahatlığıyla yaşayabileceği ve zorlukların peşinden gidebileceği bir toplum

Toplum 4.0’da,  hızla ve yaygın bir şekilde altyapının bozulması, deprem ve sellerin neden olduğu ciddi hasar, artan eşitsizlikle bağlantılı olarak kamu güvenliğinin bozulması, terörizm ve diğer krizler toplumda büyük sosyal kaygıların oluşmasına neden oldu. Bunlara ek olarak siber saldırıların yarattığı tedirginlik ise toplumsal kaygıların çok daha yükselmesini sağladı.

Toplum 5.0’da yeni, çeşitlendirilmiş ve merkezi olmayan sosyal altyapı, toplumsal dayanıklılığı artıracak ve sürdürülebilir kalkınmayı mümkün kılacaktır. İnsanlar endişeden kurtulacak ve güven içinde yaşayacaklar. Spesifik olarak, fiziksel alanlardaki terörizme ve afetlere ve siber uzaydaki saldırılara karşı direnç artırılacak ve işsizlik ve yoksulluk için güvenlik ağları güçlendirilecektir. Konumdan bağımsız olarak yüksek düzeyde tıbbi bakım herkes için erişilebilir olacaktır.

5- Kaynak ve çevresel kısıtlamalardan kurtulma – İnsanların doğa ile uyum içinde yaşayabileceği bir toplum

Toplum 3.0 ve 4.0’da insanlar, çevresel etkisi yüksek ve kaynakların kitlesel tüketimine sahip modellere bağımlıydı. Toplum 5.0’da aktif veri kullanımı enerji verimliliğini artıracaktır. Kendi enerjisini üretme imkânına kavuşacak olan bireyler ve topluluklar geleneksel enerji ağlarından ayrılabileceklerdir.

Aynı zamanda, veriye dayalı su temini, dağıtımı ve atık yönetimi hem teknolojik hem de sistemik açıdan gelişecek ve insanların her bölgede sürdürülebilir hayatlar yaşamalarını sağlayacaktır. Bu sadece büyük şehirlerde değil, doğa ile uyumlu çok çeşitli bölgelerde yaşamak için de alternatifler yaratacaktır. Paylaşım ekonomisi geliştikçe ve izlenebilirliğe olan ilgi arttıkça, çevre ve sağlık için daha iyi olan yiyecekler büyük bir prime sahip olacak ve yiyecek israfı keskin bir şekilde düşecektir.

Bu temel prensipleri bir iş adamları federasyonunun hazırladığına inanmak insana zor geliyor. Dijitalleşmenin doğurduğu yeni toplum düzeninin sosyalizm benzeri bir düzene dönüşmesini istenmesi ve bunun kapitalistler tarafından yapılmaya çalışılması bana oldukça ilginç geliyor.

1 Comment

  • Çok açıklayıcı bir yazı teşekkürler

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir