15°C İstanbul
April 19, 2025
ENDO NE?
Genel

ENDO NE?

Mar 24, 2025

Ocak 2020’de yumurta dondurma konsültasyonuna gittiğimde, doktor endometriozis hastası olduğum için kistlerim bulunduğunu ve yumurtalarımı donduramayacaklarını söyledi. “Endo ne?” diye sormuştum. Daha önce bu terimi hiç duymamıştım ama eve gidip Google’da araştırdığımda, 20 yıldır çektiğim tüm acılara nihayet bir isim bulduğumu fark ettim.

İnternette saatlerce endometriozis hakkında araştırma yaptıktan sonra, benzer semptomları yaşadığımız bir arkadaşıma endometriozis hakkında bir şey duyup duymadığını sormak için e-posta gönderdim. Cevabı kısa ve netti: “Beni hemen ara.” İki saat süren telefon görüşmemizde, 10 yıl önce teşhis konduğunu, ameliyat geçirdiğini ve üç çocuğu olduğunu anlattı.

20 yıl boyunca teşhis konulamayan kronik hastalığım, Covid-19 pandemisinden hemen önce nihayet teşhis edildi. Mart 2020’ye gelindiğinde, sağlık sistemi çökmüş durumdaydı ve ben yalnızca 20 yıldır sahip olduğum kronik bir hastalıkla değil, küresel bir pandemiyle de mücadele etmek zorundaydım.

Dünyanın en iyi endometriozis cerrahlarından biri olan Dr. Tamer Seckin ile Zoom üzerinden bağlantı kurdum. O yaz, Amerikan Hastanesi’nde bir uzmana görünmeyi başardım ve bana 4. evre endometriozis teşhisi kondu. Dr. Bülent Urman, sürekli değişen şartlara rağmen son dakikada laparoskopik ameliyat olmamı sagladi. İngiltere’deki Endometriozis Kliniği’nin başında bulunan Dr. Ertan Sarıdoğan ise seyahat edemediğim dönemde takip kontrollerimi gerçekleştirdi. Londra ve İstanbul’daki en iyi jinekologlar tarafından yıllarca teşhis konulamamış olmama rağmen, en iyi endometriozis uzmanlarının Türk olması oldukça ironikti.

Konuyla ilgili birçok kitap ve kaynak okudum. 10 kadından 1’ini etkileyen bu hastalığın hâlâ kesin bir tedavisinin olmaması beni şoke etti. Ancak, Caroline Criado-Perez’in Görünmez Kadınlar kitabında da vurguladığı gibi, erkeklerde erektil disfonksiyon ve kellik üzerine yapılan araştırmalar, kadın sağlığına ayrılan fonlardan çok daha fazla. Yalnızca endometriozis değil, kadın sağlığına dair pek çok hastalık yeterince araştırılmıyor ve finanse edilmiyor.

Ameliyatımdan sonra yaşam kalitem önemli ölçüde arttı. Artık her ay bir hafta boyunca dayanılmaz ağrılar çekmiyorum. Ayrıca, enflamasyonumu kontrol altında tutabilmek için iltihap önleyici bir diyet uygulamaya çalışıyorum.

Mart ayı “Endometriozis Farkındalık Ayı.” Dileğim, dünyadaki hiçbir kadının artık bu görünmez engelden muzdarip olmaması. Endometriozisi tedavi etmeyi amaçlayan birçok araştırma projesi yürütülüyor, ancak bence öncelikle tedavi edilmesi gereken şey ataerkil toplumumuz. Yalnızca adil bir sağlık sistemine değil, adil bir topluma da ihtiyacımız var.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir