ENDO NE?
Ocak 2020’de yumurta dondurma konsültasyonuna gittiğimde, doktor endometriozis hastası olduğum için kistlerim bulunduğunu ve yumurtalarımı donduramayacaklarını söyledi. “Endo ne?” diye sormuştum. Daha önce bu terimi hiç duymamıştım ama eve gidip Google’da araştırdığımda, 20 yıldır çektiğim tüm acılara nihayet bir isim bulduğumu fark ettim.
%25’İN ETKİSİ GERÇEKTE 4’TE1 MİDİR?
Bu aralar sohbete başlarken hoşbeşi bir kenara bırakıp direkt konuya girmek adet oldu; zira takip etmemiz ve doğru yorumlamaya çalışmamız gereken bir çok konu başlığı var. Yaratabileceği olası etkiler, baktığımız perspektife göre değişkenlik gösteriyor ve her geçen gün denklemdeki bilinmez sayısı artıyor. Trump,
TRAFİKTE FARKINDALIK: AYDINLANMAYA 3 SANİYE KALA
Trafikte farkındalık kazanmak, meditasyon yapmaktan daha zor olabilir. Çünkü meditasyonda biri size tampon tampona yaklaşmaz. Ama İstanbul trafiğinde 10 dakikada içsel yolculuğun tüm aşamalarını yaşamanız mümkündür. Şöyle düşünelim: Sabah trafiğinde yolda giderken derin bir nefes alıp sükûnetle ilerlemek istiyorsunuz. “Bugün sinirlenmeyeceğim, herkesin yolu
70’Lİ YILLAR
1970’li yılları yaşayanlar büyük olsun küçük çocuk olsun ucundan yaşamında az da olsa yer alanlar 1970 li yılların özlemi içinde. Çevrenize bakın veya sorun o yılları bilenler keşke 70 li yıllarda olsak, o yıllara dönsek diye hayıflanırlar. Sıkça duyduğumuz bir söz. Ben de
SİYAH KUĞU VS GRİ GERGEDAN
Bir sonraki “siyah kuğu” olayı ne olacak acaba diye merak edeniniz ya da tahminleriniz var mı? Ya da hangi “gri gergedan” olaylarının tam göbeğindeyiz de farkında değiliz ya da görmezden geliyoruz? Nassim Nicholas Taleb’in “The Black Swan” kitabından sonra popüler olan bu kavram,
JODI DEAN VE DIJITAL KAPITALIZMIN ELEŞTIRISI
Jodi Dean, Amerikalı bir siyaset teorisyeni ve akademisyendir. Siyasal teori, medya teorisi ve çağdaş cogulcu düşünce üzerine çalışmalarıyla tanınan Dean, özellikle dijital kapitalizm, popülist siyaset ve kolektif hareketler konularına odaklanmaktadır. Son dönemde Sublation Magazine’de yayımlanan makalesinde, günümüz kapitalizminin neo-feodal bir yapıya dönüştüğünü savunarak,
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GERİ KALMIŞLIĞININ NEDENLERİ
Türkiye ekonomisinin gelişim sürecinde karşılaştığı zorluklar, tarihsel, yapısal, siyasi ve sosyal birçok faktörün bir araya gelmesiyle şekillenmiştir. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının önündeki engellerin hem derin hem de çok boyutlu olduğunu ortaya koymaktadır. İşte bu geriliğin temel nedenlerini detaylı bir şekilde ele alalım:
YENİ YIL, YENİ BEN: ÇİKOLATA KUTUSUYLA BARIŞMA HİKAYESİ
Yeni yıl yaklaşıyor ve hepimiz klasik bir yalanı tekrarlamaya hazırız: “Bu yıl bambaşka biri olacağım!” Ancak dürüst olalım, geçen yıl tam olarak ne zaman “en iyisi” olmaktan, pijamalarla kanepeye yayılmaya geçtik? Bu yıl her şey değişecek (ya da biz öyle umuyoruz) ve bu
REKLAMIN İYİSİ, KÖTÜSÜ OLUR MU?
Bu hafta neredeyse her yüz metrede bir, arsızca yerleştirilmiş bir reklam kampanyasına maruz kaldım. Sanki “her billboardu istiyorum!” demişler gibi, İstanbul’un dört bir yanını istila eden bu agresif, açgözlü ve baskın tavır, birçok İstanbullu gibi beni de rahatsız etti. Kampanyanın temelinde, belli ki
BOZA BOZA BOZA !!!
Gecenin sessizliğinde derinden bir ses geliyor… Boza boza bozaaaa.. Beni alıp çocukluğuma götürüyor. 1970 li yıllar. Trabzon Akçaabat da yaşıyoruz o zamanlar. Trabzonda sokak satıcısı yok .Hele bozacı hiç yok. Çocukluğumda yılda bir iki geldiğimiz İstanbul’ da gece önce derinden sonra giderek yaklaşan
YERELLEŞTİRMENİN GÖLGESİNDE GÜNÜMÜZ ÇELİK KONJONKTÜRÜNE GENEL BİR BAKIŞ
Çelik, 4000 yıl öncesine dayanan tarihi ile bin yıllardan beri en önemli ticari ve politik emtialardan biri olmaya devam ediyor. Öyle ki, günümüz liderleri çeliği olmayan ülkelerin bağımsız olarak ayakta kalamayacağı ve endüstriyel gelişimlerine devam edemeyeceği yönünde açıklamalar yapıyor. Peki neden? Düşünün ki
LABİRENT
Geçenlerde Galata Rum Okulu’nda Nevzat Sayın’ın Labirent adlı sergisine gittim. Akdenizli bir küçük Asya sakini olarak, sergiden gözlerim kamaştı. Bol bol düşündüm. Hem ordan hem burdan her form bana ışınları çağrıştırdı. Güneş ışınlarının iz düşümlerini…. Aşağıda iliştirdiğim iki alıntı; duvarları yıkmış bir mimarın
İYİLİĞİN MUCİZESİNİ GÖSTEREN BİR ANI
“İyilik yap, iyilik bul” derler. Kapadokya Dedeman Oteli’nde duyduğum bir hikâye, bu sözün ne kadar anlamlı olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Güneş Sigorta Acenteler Toplantısı’nda “Pazarlama Vizyonu” başlıklı bir sunum yapmak üzere Kapadokya’ya gitmiştim. Sabahki sunuma dinlenmiş çıkmak istediğim için akşam yemeğimi