15°C İstanbul
April 16, 2025
NE YEDİĞİMİZ DEĞİL NE ZAMAN YEDİĞİMİZ ÖNEMLİ
Yaşam

NE YEDİĞİMİZ DEĞİL NE ZAMAN YEDİĞİMİZ ÖNEMLİ

Sirkadiyen Ritm ve Sağlık Üzerine Etkileri

Vücudumuz, dünya üzerinde hayatın temeli olan döngüsel düzenle uyumlu bir şekilde çalışan, biyolojik bir saate sahiptir.
Bu biyolojik saat, sirkadiyen ritim olarak adlandırılır ve 24 saatlik bir zaman diliminde ışık, beslenme ve diğer çevresel
faktörler tarafından yönetilir. Sirkadiyen ritim; hormonların salınımı, metabolik aktiviteler, vücut ısısı, sindirim ve hatta
zihinsel performans gibi pek çok hayati süreç üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.

Sirkadiyen Ritmin İşleyişi

Sirkadiyen ritim, beyindeki suprachiasmatic nucleus (SCN) adı verilen bir yapı tarafından kontrol edilir. SCN, gözün
retinasına gelen ışık dalga boylarından etkilenerek melatonin, kortizol, insülin ve leptin gibi hormonların salınımını
düzenler. Bu hormonlar günün farklı saatlerinde vücudumuzun çeşitli ihtiyaçlarına yanıt verir.

– Melatonin: Akşam saatlerinde salınmaya başlayan melatonin, vücuda gece olduğunu bildirir. Uyku düzenini sağlar ve gece
boyunca metabolizmanın dinlenmesini destekler. Melatoninin pankreas üzerindeki etkisiyle gece insülin salınımı baskılanır,
bu da kan şekeri düzenlemesinin geceleri zorlaşmasına yol açar.
– Kortizol: Sabah saatlerinde artan kortizol, güne enerjik başlamamızı sağlar. “Savaş ya da kaç” hormonu olarak bilinen
kortizol, sabahın erken saatlerinde en yüksek seviyesine ulaşır ve gün içinde azalarak akşam minimum düzeye iner. Kortizol,
aynı zamanda kan şekerini artırarak enerji ihtiyacını karşılar.
– İnsülin: Pankreas tarafından salgılanan bu hormon, kan şekerini hücrelere enerji olarak taşıyarak düzenler. Ancak insülin
salınımı da sirkadiyen bir düzen takip eder. Sabah saatlerinde pankreas insülin salınımında daha etkiliyken, akşam saatlerinde
bu etkinlik azalır. Bu nedenle akşam yenen yemekler, genellikle yağ olarak depolanır.
– Leptin ve Grelin: Leptin, tokluk hissini sağlarken grelin, açlığı tetikleyen hormondur. Leptin gece saatlerinde artar ve
vücuda beslenmeyi durdurması gerektiğini bildirir. Grelin ise sabah saatlerinde yükselerek kahvaltıya hazırlık yapar.

Sirkadiyen Ritmin Metabolizma Üzerindeki Etkisi

Metabolik faaliyetler, sirkadiyen ritmin en net etkilerinin görüldüğü alanlardan biridir. Enerji üretimi, yağ yakımı, hücre
yenilenmesi ve DNA tamiri gibi süreçler, biyolojik saat tarafından düzenlenir. Gündüz, enerji üretimi ve kullanımının yoğun
olduğu “katabolik zaman” yaşanırken, gece büyüme, tamir ve enerji depolama gibi “anabolik zaman” devreye girer.

Sabah saatlerinde:
– Kan şekeri düzenlemesi daha etkilidir.
– Metabolik hız en yüksektir.
– Pankreas, insülin salınımını daha başarılı bir şekilde gerçekleştirir.

Akşam saatlerinde:
– Kan şekeri düzenleme kapasitesi düşer.
– Yağ depolama eğilimi artar.
– Melatonin salınımı ile birlikte enerji tasarrufuna geçilir.

Gece Açlığının Önemi

Gece açlığı, sirkadiyen ritimle uyumlu bir metabolik süreçtir. Akşam yemeklerinin erkene alınması, vücudun anabolik ve
katabolik süreçlerini destekler. Gece boyunca gerçekleşen otofaji ve apoptoz mekanizmaları, hasarlı hücrelerin temizlenmesi
ve yenilenmesi için kritik öneme sahiptir. Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi’nin bu konuda yaptığı çalışmalar, ona 2016
yılında Nobel Ödülü kazandırmıştır. Otofaji mekanizması, hasarlı hücrelerin yedek parça olarak kullanılarak yenilenmesini
sağlar. Bu süreç, yaşlanmayı yavaşlatan, bağışıklığı güçlendiren ve beyin sağlığını koruyan önemli bir mekanizmadır.

Hormonal Dengede Bozulmalar ve Sonuçları

Sirkadiyen ritme uygun olmayan bir yaşam tarzı, hormonal dengenin bozulmasına yol açabilir. Örneğin:
– Melatonin eksikliği, uyku bozuklukları, bağışıklık sisteminde zayıflık ve kilo artışına neden olabilir.
– Yüksek kortizol seviyeleri, stresle ilişkili hastalıklara (obezite, diyabet, hipertansiyon) yol açabilir.
– Leptin direnci, tokluk hissinin azalmasına ve aşırı yemeye neden olabilir.
– İnsülin direnci, kilo alımı ve tip 2 diyabet riskini artırır.

Sonuç: Sirkadiyen Beslenme ile Sağlık ve Uzun Ömür

Beslenme zamanlamasını sirkadiyen ritme uygun şekilde düzenlemek, sadece kilo kontrolü değil, genel sağlık açısından da
önemli faydalar sağlar. Yapılan araştırmalar, akşam 17:00’den sonra yemek tüketiminin azaltılmasının metabolizmayı
iyileştirdiğini ve kilo vermeyi kolaylaştırdığını göstermektedir. Bu uygulama, insülin ve leptin gibi hormonların daha
etkili çalışmasını sağlar ve hücre yenilenme mekanizmalarını destekler.

Sirkadiyen ritim ile uyumlu bir yaşam tarzı benimsemek, modern çağın getirdiği obezite, diyabet ve diğer metabolik hastalıklara
karşı güçlü bir koruma sağlar. Dolayısıyla, sağlıklı bir yaşam için sadece “ne yiyeceğimiz” değil, “ne zaman yiyeceğimiz” de
dikkate alınmalıdır.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir