
SİYAH KUĞU VS GRİ GERGEDAN
Bir sonraki “siyah kuğu” olayı ne olacak acaba diye merak edeniniz ya da tahminleriniz var mı?
Ya da hangi “gri gergedan” olaylarının tam göbeğindeyiz de farkında değiliz ya da görmezden geliyoruz?
Nassim Nicholas Taleb’in “The Black Swan” kitabından sonra popüler olan bu kavram, nadiren gerçekleşen, kimse tarafından tahmin dahi edilemeyen ve hayatımızda çok ciddi değişikiliklere yol açan olayları tanımlamak için kullanılıyor.
Üç temel özellik, bir olayı “siyah kuğu” yapmaya yetiyor aslında. Beklenmedik olması(yok canım olmaz öyle şey dedirtecek), büyük etkiler yaratması( biz neler yaşadık öyle dedirtecek) ve sonradan incelendiğinde açıklanabilirmiş gibi gözükmesi (bu bizim aklımıza nasıl gelmedi dedirtecek).
Sizin aklınıza eminim benden daha çok olay geliyordur ; ancak ben birinci sıraya tartışmasız Covid-19’u yazarım.
Hangimiz böyle bir pandeminin olabileceğini, tüm dünyada yüzbinlerce insanın ölüp aylarca evlere tıkılı şekilde yşayacağımızı öngörebilirdi? Covid başlamadan birkaç ay önce birisi size bunlar bunlar olacak dese cevabınızı duyar gibiyim.
1912 Titanik’in batması, 1986 Challanger faciası, 11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi’nin yıkılması, 2008 küresel finansal krizi de listeye kafadan giren fenomenler.
Uzmanlar siyah kuğu olayları sonucunda yapılması gereken en önemli şeyin hızlı uyumlanma ve önlemlerdeki çeşitlilik olduğunu belirtiyorlar.
Neyi ne kadar çeşitlendirebiliriz kısmı bende hala soru işareti olsa da, uyumlanma konusu insan oğlunun tarihsel gelişimi esnasında başarabildiği en önemli özelliklerinden biri. Özellikle de sağlık, barınma, güvenlik ve yiyecek gibi temel ihtiyaçların asgari düzeyde karşılandığı bir ortamda, insan bir şekilde yaşama tutunuyor ve hayatını daha iyi hale getirmek için gerekli olan uyumlanmayı başarıyor.
Peki çok belirgin, büyük ve yaklaşmakta olan ve bilerek ya da bilmeyerek görmezden geldiğimiz riskler için kullanılan “gri gergedan” olayları için ne dersiniz?
Hadi “siyah kuğu” olarak adlandırılan olayların öngörülemez olması bir nebze olsun gönlümüzü rahatlatıyor çünkü hadi ben bilemedim de bilim adamları, devlet adamları, politikacılar ve benzeri hiç kimse de bilemediye geliyor konu; ancak o “gri gergedan” olaylar yok mu işte onlar çok fena.
Siz birinci sıraya ne yazarsınız bilmiyorum; ancak ben ülkemiz için yakın gelecekte olması beklenen İstanbul depremini yazarım diye düşünüyorum. Büyük çaplı ve uzun vadeli etkileri olan ciddi şekilde ihmal edilen ve zaman içinde çözülebilecek olmasına rağmen pek de oralı olunmayan olaylar tanımladığımız gri gergedan olaylara çok iyi örnek değil mi?
Dünya geneli örneği için de iklim krizinin eline kimse su dökemez bence. Onca yıldır yapılan uyarılar ekonomik çıkarlar ve bilinçsizlik ile birleşince göz göre göre büyüyen bir kriz haline geldi ve hala elle tutulur, gerçekçi, sonuca yönelik ve en önemlisi de topyekün bir savaş başlatılmış değil.
Neden böyle yapıyormuşuz biliyor musunuz? Bu gri gergedanlar ilk başta küçük gibi gözüküyormuş sonradan da karmışık ve çok yönlü bir hale gelince işler karışıyormuş. İnsanoğlunu kısa vadeli düşünme yapısı da diğer bir neden olarak sayılıyor. Ah bizim günü kurtarma çabamız. Son olarak da psikolojik inkar geliyormuş. Siz de yoksa “bana bir şey olmaz” diyenlerden misiniz?
Ben siyah kuğular ile barışığım da, kabak gibi ortada duran ve elden pek bir şey gelmeyen gri gergedanlara çok takığım. Hepinizi de en az benim kadar takmaya davet etsem çok bir şey istemem sanırım. Sonuçta her şey bizim için.